Sivas Kongresi ile Eylül 1919’da oluşturulan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Halk Fırkası adını almış ve parti Mustafa Kemal’i genel başkan yapmıştır (Ekinci, 1997: 70). Mustafa Kemal, 1927 yılındaki CHF kongresinin açılışında yaptığı konuşmada “Fırkamız, geçen ıstırap seneleri içinde milletimizin hayatı ve şerefi için gösterdiği yüksek azim ve iradenin mümessili olarak bundan dokuz sene evvel meydana çıkmıştı.” diyerek Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ne atıfta bulunmuş ve CHF ile bu cemiyet arasındaki bağın önemini vurgulamıştır. Fırka ile Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti arasında kurulan bağın, bu dönemde yayınlanan çoğu eserde genişçe yer bulduğu söylenebilir. Mustafa Kemal, mecliste bir grup oluşturma nedenini ifade ederken de “Nihayet Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu unvanı ile bir grup teşkiline karar verdim.” diyerek Meclis’te de aynı isimli bir siyasi grubun kurulması gerektiğinden bahsetmiştir (Turan, 2014: 598).
Büyük Taarruz kazanıldıktan sonra TBMM’nin ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin görevlerinin sona erdiğini ve Kurtuluş Savaşı’ndaki anlamını yitirdiğini düşünen Mustafa Kemal ve arkadaşları, yeni bir programa ve isme ihtiyaç olduğunu söylemişlerdir.[1] Hareketin parti haline getirilmesi ile grup üyelerinin parti üyesi olması; bu üyelerin de parti tüzüğü ve programına uyarak parti disiplininin sağlanması amaçlanmıştır. Mustafa Kemal, 7 Aralık 1922 tarihinde verdiği demeçte, kurulacak olan partinin özelliklerinden bahsetmiştir. Bu demecin, partileşmeye giden yoldaki ilk adım olduğu söylenebilir (Aktaş, 2004: 46).
TBMM’nin ikinci döneminin başında yapılan seçimlerde meclis başkanlığına Mustafa Kemal, ikinci başkanlığa Ali Fuat Paşa seçilmiştir.[2] Lozan Barış görüşmelerinin sonuçlanmış olduğu bu dönemde çoğu Batılı devlet, kurulan yeni Türk devletini resmen tanımış, Lozan Barış Antlaşması da mecliste onaylanmıştır. İkinci meclis üyeleri, meclis açıldıktan sonra Halk Fırkası’nın tüzüğünü hazırlamakla meşgul olmuşlardır. Fırkanın kuruluş başvurusu Mustafa Kemal’in imzasıyla 23 Ekim 1923’te yapılmıştır (Aktaş, 2004: 46).
Fırkanın adının “Cumhuriyet Halk Fırkası“ olarak değişmesi ise TCF’nin kurulacağı duyulduğunda gerçekleşmiştir. Kurulacak bu yeni fırkada “Cumhuriyet” kelimesinin geçeceğini duyan partililer, grup toplantısında kendi fırkalarının önüne de “Cumhuriyet” kelimesinin eklenmesini istemişlerdir (Ekinci, 1997: 73).
[1] CHP’nin 25 yılı. (1923-1948), Ankara: 1948, s. 9
[2] Türkiye’de 8 Nisan 1923’te seçilen ikinci TBMM‟ye sadece bir partinin katılmasına izin verilmiştir. (Betül Büyükkalay, “Türkiye’de Çok Partili Siyasal Hayata Geçişin Nedenleri”, Akdeniz Üniversitesi, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, 2011, s. 11.) Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ndeki birinci grup ve ikinci grup için bkz: Muhalefetin Ortaya Çıkışı.