Atlantik Beyannamesi’nin açıklanmasından iki gün sonra Roosevelt, bir basın toplantısı yapmıştır. Atlantik Beyannamesi’nin daha iyi anlaşılması için yapılan toplantıda Roosevelt:
“Churchill ile beraber neşrettiğimiz deklarasyonda ve bilahare yapılan tefsirlerde bir şey unutulmuştur. Bu da, dünyada Nazi rejimi altında vukua gelen şeyler hakkında görüş teatisinin lüzumudur. Bu bahis, müzakere edildikçe ve derinleştirildikçe, bu Nazi tefsirlerinin Alman işgali altında bulunan veyahut Almanya ile işbirliği yapan milletler üzerinde işlediği fikrin dehşeti daha ziyade anlaşılmaktadır. Demokrasilerin gittikçe daha ziyade gözlerini açmak lazımdır…”
Demiş ve demecin sadece Almanya’ya yönelik olmadığını söyleyerek demokrasileri uyarmıştır (Ekinci, 1997: 46).
ABD’nin savaşa girmesinin ardından, Churchill Washington’a giderek görüşmeler yapmış ve bu görüşmelerin ardından Almanya’ya karşı savaşa katılmış ülkelerin imzası ile “Birleşmiş Milletler Demeci”ni 1 Ocak 1942’te yayımlamıştır. Demece imza atan her ülke, sahip olduğu tüm silah gücünü ve kaynaklarını Mihver devletlerine karşı kullanmayı ve demeci imzalayan diğer ülkelerle işbirliği yapmayı kabul ederek, bu devletlerden ayrı hiçbir anlaşmayı imzalamayacaklarını bildiriyorlardı (Ekinci, 1997: 50).