Kırdım camları her ne varsa
Kırıldı camlar parça parça
Ben kırdıkça onlar kırıldı
Onlar kırıldıkça ben kırdım
ne bir araya gelebilirler artık
ne tamamen temizlenebilir yerden
bir köşede görünmez
halı altında yapışmış
biraz da dolap altına kaçmış
un ufak cam parçaları kalır, senden benden.
bazen ayaklarıma batacak, hafif bir sızı
terliğime yapışacak, ben anlamayacağım bile
kimi zaman bir misafir toplayacak yerden
takılacak gözüne bir şekilde
-görünür çünkü görünmeyen benim gözlerime-
belki de yıllar sonra hiç yoktan
dolap altlarını temizlemek gelecek içimden
sonra vazgeçeceğim, kalsın her şey yerli yerinde
un ufak edilmiş bir yıldızdır evren belki de.
dönüyoruz işte olduğumuz yere
suya, havaya, ateşe ve toprağa
yani huzurun başkenti evimize
kırıldı bizim dediğimiz her ne varsa
onlar kırıldıkça ben kırdım
ben kırdıkça onlar kırıldı
görünür çünkü görünmeyen
belki de yıllar sonra gözlerinde.