Her kayboluşun bir gölgesi vardır, her yenilginin de bir kaçışı. Kafasını kuma sokarak etrafındaki olaylardan kaçabileceğini zannedenlerin ülkesinde yaşıyoruz. Hukuk, gücü elinde tutanların oyuncağı olmuş. Suç, işleyen kişiye göre karşılığında bir ceza buluyor artık. Ortada bir suç olup olmadığına karar veren kitaplar değil, ast-üst ilişkisi anlayacağınız.
“Kardeşim” dediği insanı birdenbire diktatör ilan edip “en büyük düşmanımız”mış gibi gösterenlerin; en ufak anlaşmazlıklarında birbirlerinin bütün pisliklerini ortaya dökmelerine, paralelcilere ve inandıklarını söyledikleri kitap “paylaşın” dedikçe sadece kendi ceplerini dolu görmek isteyenlere şaşırmamak lazım. Meydanlarda vasiyetini açıklayıp mal varlığını gizleyenler var. Sağ elinin verdiğini sol eline göstermeyecek kadar bencil, gösteremeyecek kadar güvensizler. Kişi başına düşen doktor sayısının… Pardon! Doktor başına düşen kişi sayısının 590 olduğu ülkede başbakan başına 1500 koruma düşüyor. Soma’da madenci başına düşen gaz maskesi 1, o da zimmetli; ölenlerin ailelerine düşen başbakana erişim için geçilmesi gereken koruma sayısı 5.
Kalbinden daha ağır ölümlere sebep olanların ateşi bol olsun, zalimin ateşine kömür atacak insan çok…