Düşüncesi bile tuhaf, martılar gibi havada süzülmenin; bulutmuşçasına gökte yürümenin, bitki gibi toprakta büyümenin… Çünkü insanın zıplaması gerekir, havaya yükselebilmesi için; yer çekimine karşı koyması gerek, göğe çıkabilmesi için; ölümü bir başlangıç olarak görmesi gerekir, toprakta nefes alabilmek için.
Diyelim ki toprakta doğdum, büyüdüm, meyve verdim, çürüdüm, kurudum ve öldüm. Bu bir başlangıç mıdır benim için? Meyvemin çekirdekleri ekilse ve yeni ağaçlar yeşerse, ben olamaz bu ağaçlar; olsa olsa benden bir parça. Ben olamayan bir parça, neyin başlangıcı olacak ki bana.
Düşüncesi bile tuhaf. Bir yerde koşuşturmaca, bir yerde yarış, başka bir yerde dingin bir izlence. Kimine göre rahatsızlık veren bir yığın çöp poşeti, kimine göre de gürültülü kalabalık bir eğlence.
İşte yapraklar kımıldıyor bahar rüzgârı yazdan kaçarken. Arabalarda camlar kapalı; klima açıkken soğuk, kapalıyken sıcak. Kuşlar ekmek parçalarını yerken tedirgin…